Çağımızın en büyük problemlerinden birinin atıklarla mücadele olduğu tartışılmaz bir gerçek. Kaynakların, doğanın, insanların ve tüm canlıların yaşam alanlarını tehdit eden atıklar nedeniyle her geçen gün gezegenimiz daha az yaşanılabilir bir hal alıyor. Özellikle kısıtlı olan kaynakların tükenme noktasına geldiği ve su kıtlığının dünyanın hemen her bölgesinde hissedildiği bu dönemde yapılması gereken ise atık oluşumunu mümkün olan en düşük seviyeye çekmenin yollarını bulmak.
Ayrıca üretilen atıkların da geri dönüşüme ve en uygun şekilde kullanılabilmesi de şart. Birçok ülke de hem atıkları azaltmak hem de var olan atıkları en doğru şekilde kullanmak üzere son yıllarda ciddi adımlar atıyor, yeni uygulamaları hayata geçiriyor. Bunlardan biri de son dönemdeki uygulamalarıyla dikkat çeken Fransa.
Yapılan araştırmalara göre yalnızca Akdeniz’e her yıl 600 bin ton plastik atık atılıyor. En çok atık üreten ülkelerden biri ise Fransa. Plastik atıklar, cam şişeler, teneke kutular derken resmi açıklamalara göre Fransa, atıklarının yalnızca %25’ini geri dönüştürüyor. Yetkililer de bu sorunu çözebilmek için bir dizi uygulamayı hayata geçirmeye kararlı. Öyle ki Fransa’da geri dönüştürülmüş atık oranının 2040 yılında %100’e çıkarılması hedefleniyor.
Birkaç yıl önce bu konuda atılan adımlardan biri, kağıt ve kartonlarla ilgili alınan kararlardı. 2021 sonlarında alınan bir karara göre Fransa’da geri dönüşümlü kağıtlar, atık statüsünden çıkarılıp ham madde olarak değerlendirilmeye başlanmıştı. Sonraki dönemde ise meyveler için plastik ambalajları, pipet ve çatal-bıçak gibi plastik ürünleri kademeli olarak yasaklama kararı alınmıştı.
2023 sonunda hayata geçirilen yeni uygulama evsel atıkları merkeze alıyor. 2024 başında yürürlüğe giren yeni yasa ile birlikte artık Fransa’da gıda ve bitki atıklarının kompost olarak değerlendirilmesi zorunlu oldu. Sebze kabukları, son kullanma tarihi geçmiş ürünler, bahçe atıkları ve diğer evsel gıda malzemeleri, belediyelerin dağıtacağı kutularda ya da toplama noktalarında biriktirilecek. Fransa’da yılda kişi başına yaklaşık 80 kg kompostlanabilir atığın çöpe atıldığı bilgisi göz önünde bulundurulunca bu uygulamanın ne kadar değerli olduğu daha iyi anlaşılabilir.
Önceki dönemde yalnızca yılda beş tondan fazla organik atık üretenleri kapsayan bu uygulama ile artık evlerin ve işletmelerin tamamı, evsel atıklarını ve bahçe atıklarını yani biyo-atıkların tamamını geri dönüşüme dahil etmek zorunda. Bu uygulama ile kahve telvesinde yumurta kabuğuna kadar tüm organik atıklar, yakılmak ya da çöp alanlarına taşınmak yerine kaynağında ayrıştırılacak ve geri dönüştürülecek. Böylece bahçecilik ve tarım için gübre olarak kullanılabilecekler ya da biyogaza dönüştürülerek taşıtlarda ve ısıtma sistemlerinde kullanılacak.
Aslında Fransa’nın hayata geçirdiği bu uygulama birçok Avrupa ülkesinde de yakın zamanda farklı şekillerde başlamış durumda. İtalya’nın Milano başta olmak üzere bazı bölgelerinde binalardan gıda atığı toplama uygulamaları gerçekleştiriliyor. Bu amaçlar evlere özel çöp kutuları ve kompost işlemine uygun torbalar veriliyor. Hollanda, Belçika, Avusturya gibi ülkelerde de biyo-atıkların yakılması yerine kompost olarak kullanılması için evlerde ayrı çöp kutuları kullanılıyor.
Bu tip uygulamaların nihai amacı, atık üretimini azaltmak, kaynakları maksimum verim alınacak şekilde kullanmak ve bu sayede kısıtlı kaynakların korunmasını sağlamak. Tarihi geçmiş yiyecekler, kahve telveleri, yumurta kabukları, sebze çekirdekleri, küflenmiş gıdalar, bayatlamış ekmekler, çürümüş meyveler ve daha fazlası. Tüm dünyanın en yaygın “çöpü” olan bu malzemeleri gübre ve enerji kaynağı olarak değerlendirmek, aslında hem çok basit hem de çok etkili bir yol. İsrafı önlemek ve çevreyi korumak için bizim de ülkece bu tip uygulamaları daha güçlü bir şekilde uygulamaya geçmemiz, yeni projelerde toplumsal bilince katkı sağlamamız şart. Çünkü zaman ilerliyor ve dünyamız her geçen gün biraz daha tükeniyor.